12. Yüzyıldan itibaren Avrupa’nın toplumsal yapısında bazı değişiklikler ortaya çıkmıştır. İslam coğrafyasında yapılan Antik Yunan çeviri faaliyetleri ile başlayan Batı’ya bilgi akışıyla birlikte düşünce değişiminin yaşandığını söyleyebiliriz. 12. Yüzyılla başlayan değişimlerin devamında Batı’da 15. Yüzyıl civarlarında Rönesans adı verilen dönem ortaya çıkmıştır. Rönesans ‘yeniden doğuş’ demektir. Bu dönem, aklı temele alan düşüncenin yeniden ele alınmasıyla bilgi alanlarında hızlı ve köklü değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Bu değişiklikler, bilgi alanları üzerinden çeşitli şekillerde topluma yansımış ve zamanla benimsenip bir yaşam kültürü halini almıştır. Bu dönemlerdeki değişimleri anlayabilmek için, önceki dönemleri ve etkilerini ele almak gerekir.
12. Yüzyıl Çeviri Faaliyetlerinin 15. Yüzyıl-17. Yüzyıl Felsefesine Etkisi
Batı’da Rönesans’ın doğmasında etken olarak; İslam coğrafyasında yapılan çeviriler, coğrafi keşifler, ekonomik faaliyetler ve siyasal hareketlilikler etken olarak gösterilebilir.
İslam coğrafyasında özellikle Antik Yunan, Mısır ve Hint felsefelerinden Arapçaya yapılan çevirilerin etkisi büyüktür. Çevrilen eserler, İslam coğrafyasında tartışmalarla irdelenmiş ve yorumlanarak özgün düşünceler oluşturulmuştur. Bu durum, Bağdat ve Tunus gibi yerleri bilim ve felsefenin merkezi konumuna getirmiş; astronomi, tıp ve felsefe gibi alanlarda gelişmeler olmuştur.
12. yüzyılda başlayan çeviri faaliyetleri İslam coğrafyasından başlayarak yavaş yavaş Batı’ya yayılmıştır. Bunun ilk nedeni Afrikalı Konstantin’in Tunus’tan getirdiği tıp alanındaki eserleri Latinceye çevirmesidir.
Daha sonra 13. Yüzyıl başlarında Roma İmparatoru 2.Frederick’in İslam ilimlerinin yakından öğrenilmesi için İtalya’da üniversite kurdurması ve birçok eserin çevrilmesini sağlamasıdır. Böylece Avrupa da çeviri faaliyetleri bu üniversitenin açılışı ile önce Almanya ve Fransa’ya, 14. Yüzyıla girildiğinde ise tüm Avrupa’da yayılmaya başlamıştır.
Yapılan tüm bu çevirilerle kazanılan birikim her geçen gün daha da başarılı bir şekilde ilerleme kat edince 15. Yüzyılda başlayacak olan Rönesans hareketinin de zemininin hazırlanmasına kaynaklık etmiştir. Hint, Mısır, Antik Yunan ve İslam ilimleri kitaplarının Avrupa dillerine çevrilmesiyle başlayan bilim ve felsefenin etkisi; Batı’da yeniden aklın ön plana çıkmasını sağlamıştır.
Özetle;
-Rönesans ilk olarak İtalya’da ortaya çıkmış ve burada ilk örneklerini vermiştir.
-Felsefe alanındaki değişimlerden önce bilim, sanat, din, ekonomi ve bunların bir sonucu olarak toplumsal hayat ve kültürel alandaki değişimden bahsedilmektedir.
-Bu dönem felsefesinde ulus bilinci ortaya çıkmaya başlamıştır.
-Platon ve Aristoteles akademileri kurulmuş ve bu felsefi düşünceler üzerine çalışılmaya başlanmıştır. (Bunu önceki dönemlerin etkisine bir örnek kabul edebiliriz)
- Bu dönemde insan aklını merkeze alan hümanizm anlayışı doğmuş ve gelişmiştir.
- 15-17. yüzyıl felsefesi, bir önceki dönemin yani MS 2-15. Yüzyıl felsefesinin düşünsel yapısından kopuşun başladığı ancak izlerinin hala görüldüğü geçiş dönemidir diyebiliriz.
- Bu dönem felsefesini oluşturan en önemli etkiler aynı zamanda sanat alanında görülmüştür.Edebiyatta Cervantes ve Dante, tiyatroda Shakespeare, resimde Leonardo da Vinci, mimaride P. Brunelleschi, heykel ve resimde Michelangelo gibi büyük sanatçılar Rönesans Dönemi’nde ürünler vermiştir.
Commentaires